Bölüm 18, ELÇÝLERÝN ÝßLERÝ

ELÇÝLERÝN ÝßLERÝ 19

Pavlus Efes'te

1-2. Apollos Korint'teyken Pavlus, iç bölgelerden geçerek Efes'e geldi. Orada bazý öðrencileri bularak onlara, "Ýman ettiðiniz zaman Kutsal Ruh'u aldýnýz mý?" diye sordu.
"Kutsal Ruh diye birinin varlýðýný duymadýk ki!" dediler.
3. "Öyleyse neye dayanarak vaftiz oldunuz?" diye sordu.
"Yahya'nýn öðretiþine dayanarak vaftiz olduk" dediler.
4. Pavlus, "Yahya'nýn yaptýðý vaftiz, tövbeyle ilgili bir vaftizdi" dedi. "Halka, kendisinden sonra gelecek olana, yani Ýsa'ya inanmalarýný söyledi." 5. Onlar bunu duyunca, Rab Ýsa'nýn adýyla vaftiz oldular. 6. Pavlus ellerini onlarýn üzerine koyunca Kutsal Ruh üzerlerine indi ve bilmedikleri dillerde konuþup peygamberlik etmeye baþladýlar. 7. Aþaðý yukarý on iki kiþiydiler.
8. Havraya giren Pavlus cesaretle konuþmaya baþladý. Üç ay boyunca oradakilerle tartýþýp durdu, onlarý Tanrý'nýn Egemenliði konusunda ikna etmeye çalýþtý. 9. Ne var ki, bazýlarý sert bir tutum takýnýp ikna olmamakta direndiler ve Ýsa'nýn yolunu halkýn önünde kötülemeye baþladýlar. Bunun üzerine Pavlus onlardan ayrýldý. Öðrencilerini de alýp götürdü ve Tiranus'un dersanesinde her gün tartýþmalarýný sürdürdü. 10. Bu durum iki yýl sürdü. Sonunda Yahudi olsun Grek olsun, Asya ilinde yaþayan herkes Rab'bin sözünü iþitti.
11. Tanrý, Pavlus'un eliyle olaðanüstü mucizeler yaratýyordu. 12. ßöyle ki, Pavlus'un bedenine deðmiþ olan mendiller ya da peþtamallar hasta olanlara götürüldüðünde, hastalýklarý yok oluyor, kötü ruhlar içlerinden çýkýyordu.
13. Çevrede dolaþýp kötü ruhlarý kovmakla uðraþan bazý Yahudiler de kötü ruhlara tutsak olanlarý Rab Ýsa'nýn adýný anarak kurtarmaya kalkýþtýlar. "Pavlus'un tanýttýðý Ýsa'nýn adýyla size emrediyoruz!" diyorlardý. 14. Bunu yapanlar arasýnda Skeva adlý bir Yahudi baþkâhinin yedi oðlu da vardý.
15. Kötü ruh ise onlara þöyle karþýlýk verdi: "Ýsa'yý biliyor, Pavlus'u da tanýyorum, ama siz kimsiniz?" 16. Ýçinde kötü ruh bulunan adam onlara saldýrdý, hepsini alt ederek bozguna uðrattý. Öyle ki, o evden çýplak ve yaralý olarak kaçtýlar.
17. Bu haber, Efes'te yaþayan bütün Yahudilerle Greklere ulaþtý. Hepsini bir korku aldý ve Rab Ýsa'nýn adý büyük bir saygýnlýk kazandý. 18. Ýman etmiþ olanlarýn birçoðu geliyor, yapmýþ olduklarý kötülükleri itiraf edip açýða vuruyordu. 19. Büyücülükle uðraþmýþ bir sürü kiþi de kitaplarýný toplayýp herkesin önünde yaktýlar. Kitaplarýn deðerini hesapladýlar, toplam elli bin gümüþ para tutuyordu. 20. Böylelikle Rab'bin sözü kudretle yayýlýyor ve etkinlik kazanýyordu.
21. Pavlus, bu olup bitenlerden sonra Makedonya ve Ahaya'dan geçip Kudüs'e gitmeye karar verdi. "Oraya gittikten sonra Roma'yý da görmem gerek" diyordu. 22. Yardýmcýlarýndan ikisini, Timoteyus ile Erastus'u Makedonya'ya göndererek kendisi bir süre daha Asya ilinde kaldý.

Efes'teki kargaþalýk

23. O sýrada Ýsa'nýn yoluna iliþkin büyük bir kargaþalýk çýktý. 24. Artemis* tapýnaðýnýn gümüþten maketlerini yapan Dimitriyus adlý bir kuyumcu, el sanatçýlarýna bir hayli iþ saðlýyordu. 25. Sanatçýlarý ve benzer iþlerle uðraþanlarý bir araya toplayarak onlara þöyle dedi: "Efendiler, bu iþten büyük kazanç saðladýðýmýzý biliyorsunuz. 26. Ama Pavlus denen bu adamýn, elle yapýlan tanrýlarýn gerçek tanrýlar olmadýðýný söyleyerek yalnýz Efes'te deðil, neredeyse tüm Asya ilinde çok sayýda kiþiyi kandýrýp saptýrdýðýný görüyor ve duyuyorsunuz. 27. Hem bu sanatýmýz saygýnlýðýný yitirmek tehlikesiyle karþý karþýyadýr, hem de ulu tanrýça Artemis'in tapýnaðýnýn hiçe sayýlmasý ve tüm Asya iliyle tüm dünyanýn tapýndýðý tanrýçanýn, ululuðundan yoksun kalmasý tehlikesi vardýr."
28. Oradakiler bunu duyunca öfkeyle doldular. "Efeslilerin Artemisi uludur!" diye baðýrmaya baþladýlar. 29. Kent büsbütün karýþtý. Halk, Pavlus'un yol arkadaþlarýndan Makedonyalý Gayus ve Aristarkus'u yakalayýp sürükleyerek hep birlikte tiyatroya koþuþtu. 30. Pavlus halkýn arasýna girmek istediyse de, öðrenciler onu býrakmadýlar. 31. Hatta, Pavlus'un dostu olan bazý Asya ili yöneticileri ona haber yollayarak tiyatroda görünmemesi için yalvardýlar.
32. Tiyatrodaki topluluk karýþýklýk içindeydi. Her biri ayrý bir þey baðýrýyordu. Çoðunluk ne için toplandýklarýný bile bilmiyordu. 33. Yahudiler Ýskender'i öne çýkarýnca kalabalýktan bazýlarý olayý ona baðladý. Eliyle bir iþaret yapan Ýskender, halka savunmasýný yapmak istedi. 34. Ama halk kendisinin Yahudi olduðunu anlayýnca hepsi bir aðýzdan yaklaþýk iki saat süreyle, "Efeslilerin Artemisi uludur!" diye baðýrýp durdu.
35. Kalabalýðý yatýþtýran belediye yazmaný, "Ey Efesliler" dedi, "Efes kentinin, ulu Artemis tapýnaðýnýn ve gökten düþen kutsal taþýn bekçisi olduðunu bilmeyen var mý? 36. Bunlarý hiç kimse inkâr edemez. Bunun için sakin olmanýz, düþüncesizce bir þey yapmamanýz gerek. 37. Buraya getirdiðiniz bu adamlar, ne tapýnaklarý yaðma ettiler, ne de tanrýçamýza sövdüler. 38. Dimitriyus ve sanatçý arkadaþlarýnýn herhangi birinden þikâyeti varsa, mahkemeler açýk, yargýçlar (s) da var. Karþýlýklý suçlamalarýný orada yapsýnlar. 39. Soruþturacaðýnýz baþka bir durum varsa, bunun yasal toplantýda çözümlenmesi gerek. 40. Bugünkü olaylardan ötürü ayaklanma suçundan yargýlanmak tehlikesindeyiz. Bu kargaþanýn hiçbir gerekçesi olmadýðýna göre, hesabýný da veremeyeceðiz." 41. Bunlarý söyledikten sonra halký daðýttý.

Bölüm 20, ELÇÝLERÝN ÝßLERÝ